Ankara’dan Avustralya’ya canlı kök hücre nakledildi

Güncelleme Tarihi:

Ankara’dan Avustralya’ya canlı kök hücre nakledildi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 2008 00:00

Ankara’da ilk defa, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi (AÜ) İbn-i Sina Hastanesi’nde yapılan uygulamayla canlı vericiden alınan kök hücre dokuları, bir kanser hastasına nakledilmek üzere yurt dışına gönderildi.

AÜ Tıp Fakültesi Hematoloji Bölüm Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meral Beksaç, kök hücre naklinin, başta kan kanseri olmak üzere Akdeniz anemisi, kemik iliği yetmezlikleri gibi birçok kan hastalığında tam şifa sağlayan ve yaklaşık 50 yıldır dünyada uygulanan bir tedavi yöntemi olduğunu söyledi.

Türkiye genelinde 18 merkezde kök hücre nakli yapıldığını belirten Beksaç, "Ankara’da ilk defa, hastanemizde yapılan uygulamayla canlı vericiden alınan kök hücre dokuları, bir kanser hastasına nakledilmek üzere Avustralya’ya gönderildi" dedi.

Beksaç, daha önce de İstanbul’da bir hastadan alınan kök hücrelerin, yurt dışına gönderildiğini dile getirerek, Ankara Üniversitesi’nin bu konuda yaptığı uygulamayla Türkiye’de öncü hastanelerden biri olduğunu ifade etti.

Beksaç, şunları kaydetti:

"Akraba dışı vericilerde, doku örneklerinin saptandığı bir test yapılıyor. Bu testin maliyeti ise 150 YTL civarında. Bu para, SGK tarafından, doku tiplendirilmesi yapılacak kişinin sağlıklı olması ve kendisine böyle bir ihtiyacın bulunmaması nedeniyle ödenmiyor. Bankada mevcut bulunan kişilerin doku tiplendirmeleri de aile içinde hasta bir kişi olduğu için onun sigortası tarafından karşılanmıştı. Şu anda Sağlık Bakanlığı ile yazışmalarımız var. Maliye Bakanlığı’ndan, 150 YTL’lik test parasının, verici tarafından değil devlet tarafından karşılanması için yeni bir düzenleme yapmasını istiyoruz. Bütçe Uygulama Talimatına, akraba dışı verici araştırılan kişilere, sigortalarının, her bir hasta için akrabası olmayan 50 vericinin doku tiplendirilmesi için gerekli ücreti ödemesine yönelik bir madde eklenmesini istiyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın da desteğini aldık, şimdi Maliye Bakanlığı’ndan onay bekliyoruz."

Kök hücre dokusunun yurt dışından temin edilmesi halinde devletin yaklaşık 20 bin Euro ücret ödemek zorunda kaldığını belirten Beksaç, ulusal doku bankacılığının geliştirilmesiyle bu harcamaların da azalacağını söyledi.

Akraba dışı kök hücre vericisi olan 28 yaşındaki emlakçı Erkal Ozan Solmaz da 4.5 yıl önce ağabeyine lösemi teşhisi konulmasından sonra verici olmaya karar verdiğini anlattı.

Ağabeyine yapılan tedavi ile kök hücre nakline gerek kalmadığını belirten Solmaz, "Ağabeyimin ihtiyacı olmadı ama ihtiyacı olan birçok hastayı gördüm ve verici olmaya karar verdim. Umutsuz bir hastaya ışık olacağım ve hayat kurtaracağım için çok mutluyum. Sağlığı uygun olan herkes, verici olmaktan kaçınmamalı" dedi. Solmaz, "ilik nakli" denildiğinde bir çok kişinin cerrahi operasyon endişesi taşıdığını dile getirerek, bu endişenin doğru olmadığını söyledi.

Peşin ödemeden hücre gelmiyor

TÜRKİYE’de son iki yıl içinde akraba dışı vericilerden nakil yapılma oranının çok arttığını ifade eden Beksaç, bu nakillerin kardeşten yapılan nakiller kadar başarılı olmadığını da vurguladı.

Beksaç, Türkiye genelinde akraba dışı vericiden 150 nakil yapıldığını, bunun yüzde 90’dan fazlasının yurt dışından getirilen kök hücrelerle olduğunu söyledi. Yurt dışından kök hücrelerin çoğunun Almanya’dan geldiğini belirten Beksaç, ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle bugün peşin ödeme olmadan Almanya’dan kök hücre gönderilmediğini bildirdi. Beksaç, "Genellikle hastalar parayı ilgili ülkeye gönderiyorlar. Fatura karşılığını, daha sonra sigortalarından alıyorlar" diye konuştu.

İki yöntemye alınabiliyor

KÖK hücre dokusunun, kemikten iliğin alınması ya da çevre kanı yöntemleri ile elde edilebildiğini dile getiren Beksaç, şunları söyledi:

"Kemik iliğinin alınması, ameliyat ortamında ve anestezi altında oluyor. Kalça bölgesinden özel iğnelerle kemiğin içine girilerek, 1 litre kadar ilik çekiliyor. Hasta, bu sırada kan kaybettiği için, uygulamadan bir hafta önce hastadan kan alınıyor ve uygulama sonrasında kan tekrar kendisine veriliyor. Çevre kanı yönteminde ise dört gün önce aşı tedavisi yapılıyor. Günde iki defa kolundan yapılan aşı ile ilikteki kök hücreleri kana çıkartılıyor. Bu yöntemle hastanın anestezi almasına gerek kalmıyor, kan ihtiyacı olmuyor. Bu yöntemde, hafif ateş çıkabilir, ayrıca vücutta bir kırgınlık hissi duyulabilir. Bunlar geçici şikayetlerdir."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!